8 Kasım 2012 Perşembe

BİREY KENDİ GELİŞİM SÜRECİNDE NE KADAR ETKİN BİR ROL OYNAR ?


Bir bireyin kendi gelişim sürecinde aktif bir role sahip olabilmesi için öncelikle psikolojik doğumunu meydana getirmesi gerekmektedir. Psikolojik doğum tamamı ile hür iradeye dayalı bir süreçtir. Fizyolojik doğumumuzun bizim seçimimiz doğrultusunda meydana gelmediğini düşünecek olursak, kendi gelişim sürecimizin ilk yıllarında en yakın çevremizde bulunan uyaranlar neticesinde dünyayı anlamdırabiliriz. Fakat büyüdükçe, olgunlaştıkça çevremize ve kendi benliğimie ilişkin farkındalıklarımız arttıkça gelişim sürecimizde benliğimize kattığımız olgulara ilişkin farkındalıklarımız da artmaktadır. Böylece kendi gelişim sürecimizde olumsuz etkilendiğimizi düşündüğümüz ilişki tarzlarımızı yeniden çerçeveleyebiliriz. Şüphesiz ki; gelişim sürecimizde birtakım farkındalıklar diğerlerinden daha fazla gelişmeltedir, öğrenilmektedir, desteklenilmektedir ve hatta ödüllendirilmektedir. Büyümek, gelişmek sınırların genişlemesi anlamına gelmektedir. Büyümek sınırları yeniden belirlemeyi gerektirir, sınırlarımızı yeniden yapılandırdıkça gelişiriz. Gelişme sürecimizde ancak beş duyumuz ile topladığımız veriler bugün, bu zeminde, şu anda anlam kazanır.

Denizin kıyısından denizin içerisinde meydana gelen dalgaları seyrederken denizin içerisnde olan olaylara karşın kendimizi şahit konumunda bırakmış oluruz bu bağlamda daha iyi gözlem yapabiliriz fakat kendimizi denizin içerisindeki o dalgaların yerine koyabilirsek dalgaların oluşumu hakkında beş duyumuz ile veri toplayabiliriz. Gelişimi anlayabilmek adına hem dalga olabilmek hem de dalgaları seyir eden konumunda olabilmek gelişimin ta kendisi değil midir?


Psikolog Özge GENLİK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder