28 Kasım 2012 Çarşamba

'EVİM SENSİN' ve 'AFFETMEK'


                Bir Güney Kore yapımı olan ‘ A Moment to Remember ‘  filminin Türk versiyonu ‘Evim Sensin’ gişe rekorlarını kırmaya devam ederken. Filmi izlerken idrak ettiğim güzel bir farkındalık temasını sizlerle paylaşmak istedim.

 

SADECE BİR ‘AŞK’ filmi mi?

            Köşe yazarları ve film eleştirmenlerine göre Güney Kore versiyonundan daha az başarılı sımsıcak  bir aşk öyküsü. Filmi izlediniz mi bilemiyorum, izlemeyenler için kendi gözlük penceremden birazcık özetlemeye çalışayım. Zengin bir müteahhidin kızı henüz sona ermiş bir ilişkinin ardından baba ocağına geri döner ve ilişkisine razı olmamış babasının gönlünü kazanmaya çalışırken, babasının inşaat projesinde görevli bir işçi ile unutkanlığının sonucu tesadüfen karşılaşır ve aşık olur. Sonrasında filmin ilk yarısında güzel sıcak samimi paylaşımların olduğu sahneler izliyoruz. İnşaat işçisinin güven problemini sevgiye teslim olarak nasıl yendiğini görüyoruz… Filmin ikinci yarısında ise kızın ölümcül hastalığı ve ardından gelişen güven, sadakat, sevgi duygularının perçinleştiği sahneler ile biten mutsuz son ?? Bana göre, çok anlamlı bir sondu, çünkü kız yaşam amacını gerçekleştirdi ve enerjisi dönüştü. İkili ilişkilerinde sürekli ayrılık olacak kaygısı yaşayan bir adama tekrar güven duygusunu aşıladı ve gitti…
AFFETMEK

Yaşam doğrusal bir paralel yerine birbiri içene geçmiş çemberler şeklinde hareket eder. Yuvarlak gibi düşünün başlangıç hem son hem de başlanan yerdir. Yaşam amacımız başlangıç ile buluşmaktır, başlangıca doğru ilerlerken birçok sınav veririz, bir şeyi bitirirken aynı anda başa dönmek kolay değildir neyse gelelim filme inşaat işçisini küçükken annesi terk etmiş, ve o günden sonra inşaat işçisinin bilincinde şu yer ediyor= kimse ile yakınlık kurma eğer yakın olursan bir gün seni bırakıp gidecektir. Bunun farkında olmadan birçok kadınla birlikte olmuş ve son hep aynı TERK EDİLME. Çünkü bir döngü tamamlanmamış, AFFETMEK. Annesini affedemeyen adam aynı zamanda Terk edilme anksiyetesi ile yaşamaya mahkum ediyor kendi kendisini. Taa ki zengin kız ile karşılaşıncaya kadar, kız adamın annesi ile yeniden temas etmesine vesile olan bir araç sadece, ona şu mesajı veriyor, affetmediğin sürece kaybedeceksin. Nitekim sonunda çok sevdiği kızı da kaybediyor ve sonunda annesini affederek aslında kendisini affederek tek edilme anksiyetisini çözümlüyor. Farkında mı bilinmez? Tabi sadece bir film…

            Yaşamımızda var olan her canlı olması gerektiği için var siz onlara kötü-çirkin-doğru-yanlış gibi etiketleri kendi algılama filtreleriniz sonucunda oluşturmaktasınız. Oysa hepsi tek bir amaç için hizmet ediyor sizi kendiniz ile buluşturmak için. Birisinin sizin canınızı çok yaktığını mı düşünüyorsunuz, yada çok üzdüğünü. Hemen tepki vermek yerine biraz bilinçli düşünün bu kişi bana ne anlatmaya çalışıyor? Bana ne gibi mesajlar veriyor?

            Yaşamda hiçbir şey tesadüf değildir. Her enerjinin bir nedeni bir de sonucu vardır…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder