15 Eylül 2013 Pazar

BİR TATLI TELAŞ...

Bir tatlı telaş yaşanıyor bu yıl okula yeni başlayacak olan minik bireylerin yuvalarında ve kalplerinde...

Okula başladığınız günü, okula gittiğiniz ilk sabahı hatırlıyor musunuz? Neler vardı zihninizde, hayal dünyanız nasıl yansıyordu bilincinize? Kalbiniz endişe ile mi yoksa meraklı bir heyecan melodisi ile mi çarpıyordu? Okulda ilk konuştuğunuz arkadaşınız, öğretmeniniz hakkındaki ilk düşünceleriniz... Zamanda yolculuk yaptık birazcık :) Şimdi belki de ailenin en minik bireyi yarın ilk okul deneyimini yaşamak üzere iken onun heyecanının yoldaşı olmaktasınız. Nasıl duygular var ruhunuzda, tadı güzel mi?

Okul, bireyin kendini bilme, kendini keşfetme yolculuğundaki "aile ortamı"ndan sonraki en önemli ikinci duraktır. Çocuğun dünyası bugüne kadar ebeveynlerinin oluşturduğu sınırlar hattında ilerlerken, ilk kez diğerinin dünyasından kendini gözlemleme becerisi ile buluşacak birey nasıl heyecanlı hissetmesin ki? ;) Ancak bazen heyecanın ölçüsü biraz fazla olabiliyor işte bu durumda çocuk daha çok "kaygı" diye nitelendirdiğimiz bilmediği bir şeye anlam atfedememe hissiyatı ile başa çıkmak durumunda kalabiliyor. Böyle bir durumda çocuğunuza nasıl yardımcı olabilirsiniz?

Çocuğunuzun zihninde "okul" kavramının net bir imajınasyonunu oluşturun. Okul ne demek? Okulda onu neler bekliyor? Okula giderken siz ebeveynleri olarak ondan nasıl davranmasını bekliyorsunuz? Onun okulda olduğu zamanlar siz genel olarak neler yapıyor olacaksınız? Okul yaşamının getireceği güzellikler neler olacak? Vb. Soruların cevaplarını çocuğunuza birlikte bir yetişkin ile sohbet eder gibi konuşun ve çocuğunuzun soru sorması için onu teşvik edin. Tüm detayları aydınlatırsanız, karanlık bir yer kalmaz dolayısı ile kaygı hissi oluşmaz.

Okul yaşamı deneyimleninceye kadar bir çocuğun yaşam merkezini ebeveynlerinin ona davranış ve söylem biçimleri ile şekillenmekteydi. Şimdi ise, paylaşmak-saygılı olmak-kendine ve başkalarına özen göstermek-dinlemek-kendini ifade etmek- kendini kontrol etmek gibi birçok beceri sayesinde kendi özü ile buluşacak olan minik bireylerin halen ebeveynlerinin desteğine ihtiyacı olduğunu hatırlayın ve okul ve aile yaşamını kardeş gibi olgunlaştırmak için:

:) her gün en az 10-15 dak. sessiz bir odada çocuğunuzun yeni pekişen davranışları ve bu davranışların sonuçları ile ilgili sohbet edin.

:) çocuğunuzun her yeni becerisini güzel sözlerle ve heyecanlı bir ses ritmi ile övün.

:) birlikte geleceği planlayın.

:) çocuğunuza saygı duyduğunuzu beden dilinizle ve sözlerinizle ifade edin. Örneğin; çocuğunuzla birlikte dışarıda bir yemek için kendisinden randevu isteyin ;)

:) çocuğunuzun belirli bir davranışı yapmamasını istiyorsanız, "görmezden gelin" //seyircisiz gösteri olmaz//

:) olumlu bir davranış sergilediğinde hemen takdir edin ve sürekli tekrarlayın.

:) içinizden geldiği her an çocuğunuza sarılın, onun çok değerli olduğunu ve onu çok sevdiğinizi
söyleyin // bu eylemi gerçekleştirmek için sebep aramayın//.


*Bu dünyada gerçek barışa ulaşmak istiyorsak, işe çocuklarla başlamalıyız.*  Gandhi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder