11 Nisan 2014 tarihinde Bursa da gerçekleştirilen 18. Ulusal
Psikoloji Kongresinde, kültürümüzde nasıl “yas” tuttuğumuza ilişkin sözel bir
bildiri sunumu gerçekleştirmiştim.
Sunuma başlamadan önce salonda yer alanların biliş
seviyesini tespit etmek ve ona uygun konuşmamı şimdi ve burada zemininde
yapılandırabilmek amacı ile bir soru yönelttim.
Soru şu idi:
A) “Şu anda burada kimler ölümlü birer varlık olduğunun düşünmekte ve algılamakta?
B) Şu anda kimler burada ölümsüz birer ruhani varlık
olduğunun bilincinde?
Salonda sunumumu dinlemek üzere bulunan kişilerin
yaklaşık %85’i ; ÖLÜMLÜ bir varlık olduklarını düşünmekte ve sadece bir kez
dünyaya geldiklerini, belirli bir yaşa geldiklerinde öleceklerini ve yaşamın son
bulacağını düşündüklerini ve bu düşünceye inandıklarını belittiler.
O an hissettiğim duygular sırası ile ::: “şok”,-- “üzüntü”-
“kaygı” . Çünkü Ulusal bir kongrede
sunum yapıyorum bu şu demek oluyor; dinleyicilerin hepsi psikoloji alanında
kendilerini ifade edici çalışmalar üretmekte.. çok uzatmayacağım ancak yaşamın
sadece bir ömür ile sınırlı olduğunu düşünen bir psikolog karşısındaki
danışanını nereye kadar taşıyabilir sorusunun cevabını kendi içselliğimde halen
aramaktayım. Belki başka bir yazımda bu konuya biraz daha açıklık getiririm.
Konuşmamı sürdürürken şunu söyledim::: “Türk milleti
genel olarak ‘geçmiş odaklı’ düşünen ve analizlerini geçmiş zemininde
şekillendiren bir biliş yapısına sahiptir.
Bugün bu dediğimin ne anlama geldiği daha açık ve net sanırım...
Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde
yaşamakta olan her vatandaş KRİZLER/ TRAVMALAR yolu ile DEĞİŞİM ve DÖNÜŞÜM
geçirmektedir. Yani ACI yolu ile öğrenmeye programlanmış zihin yapıları
mevcuttur.
Peki SEVGİ yolu ile öğrenmek mümkün değil mi? Elbette
mümkün. Nasıl? Tüm varlılar kendi
sorumluluklarını üstlenerek önce sağlıklı bir şekilde “BEN” DEMEYİ idrak ederse
ardından “BİR” liğe giden yolda bir adım atabilir.
Sorumlukların sürekli “suçlama” yolu ile diğer bir
anlamda kendi içselliğinizdeki “olumsuz/kötü” ben’i bir başkasının benliğinde aynalayarak
konuşmaktan, düşünmekten, hissetmekten özgürleştiğimizde çok yol kat edeceğiz,
çok…
Sevgiyle,
Özge Genlik
Uzman Psikolog
Sevgiyle,
Özge Genlik
Uzman Psikolog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder