23 Nisan 2013 Salı

ÖZGÜVENİN GÜCÜ ADINA !

Özgüven gelişimi, benlik tanımının yapı iskelesinin oluşumundaki "duygusal" öğesidir. Bir bireyin fiziksel ve duygusal dünyaya uyum sağlayabilmesi ve kendisini güvende hissedebilmesi için benlik şemasının temel yapı taşıdır.


Bebekler dünyadaki ilk aylarında kendilerini anneleri ile bir bütün olarak algılamaktadırlar.
Çocuk, annesinin kendisinden ayrı bir varlık olduğunu düşünememektedir. Bir bebek için
 sadece meme vardır, bebek ağladığında ağzında beliren meme "iyi meme"; ağzında belirmeyen
meme ise "kötü meme"dir. Bu evrede çocuğun özgüveninin ilk tohumları atılmaya başlamıştır,
çünkü çocuk "ben merkezci" düşünce algısının yanı sıra "ben vücudum" algılamasından "benim
 bir vücudum var" algılamasına geçiş yapmaktadır.

Çocukların 0-6 yaş dönemindeki beyin yapılarını 'sünger'e benzetebiliriz. Çevrelerindeki uyaranlara karşı çok duyarlı olan minik bireyler; ebeveynlerinden onay aldıkları davranışları pekiştirme, ebeveynlerinden onay alamadıkları davranışları ise kendi benlik şemalarından ayrıştırarak kendi öz-değerler sistemlerini oluşturmaktadırlar. Bu nedenle ebeveynlerin çocuk yetiştirme biçimlerinin sevgi zemininde; bağımsızlığa ve sorumluluk bilincine dengeli bir biçimde tutarlı olarak sergilemesi  büyük ölçüde önem teşkil etmektedir.

Çocuklar, koşulsuz sevgi ve kabul hissettikleri bir aile ortamında kendilerini değerli ve yeterli hissederek özgüven duygularını yapıcı bir biçimde geliştirebilirler.
Çocukların, kendilerini değerli ve önemli belki de en önemlisi eşsiz olduklarını hissettirebilmek her ebeveynin birincil görevi olmalıdır.

Çocuklarımızda özgüven duygusunu pekiştirebilmek için sergileyebileceğimiz davranışsal tutumlar:

* Çocuğunuz  ile birlikte nitelikli zaman geçirin. Şunu hatırlayalım; zamanın niceliği değil, niteliği önemlidir. Örneğin; çocuğunuzla mutfakta birlikte yemek yapmak, sinema ve tiyatro gibi sanatsal etkinliklere katılmak, bahçeye çiçek tohumları ekmek, birlikte eş zamanlı olarak kitap okumak ve
sonrasında okuduklarınızdan anladıklarınızı birbiriniz ile paylaşmak, birlikte resim çizmek, boyamak vb.  Bu ve benzeri etkinlikleri yaparken çocuğunuza "birlikte" yapıyoruz bilincini ve "sana ihtiyacım var çünkü sen benim için çok değerlisin" inancı aşılanmalıdır.

*Çocuğunuzu sevdiğinizi sözlü/sözsüz mesajlarla pekiştirin: çocuğunuzla sık sık göz teması kurun, çocuğunuza sarılın, çocuknuza mümkün olduğunca sık dokunmaya özen gösterin( çocuğunuzdan izin alarak!) . Çocuklarımız bu şekilde sevildiklerini ve önemsediklerini hissederler.

*Çocuğunuz ile sık sık duygu ve düşünce alışverişinde bulunun. Örneğin; işten eve döndüğünüzde kendinizi yorgun hissediyorsanız bunu çocuğunuz ile paylaşın ve "sence bu yorgunluk hissini nasıl azaltabilirim?" Ve benzeri sorularla çocuğunuza "senin düşüncelerin benim için önemli" mesajını verin.

*Çocuğunuza karşı doğal ve içten davranın; " seni olduğun gibi kabul ediyorum" cümlesini vurgulayın. Olumsuz davranışlar ile karşılaştığınızda "senin bu davranışın beni şu anda öfkeli hissettirdi" mesajını " çok öfkeliyim" mesajına her zaman tercih edin.

*** Çocuğunuzun olumlu nitelikte sergilediği her davranışı sözel olarak ödüllendirin, olumsuz nitelikteki davranışlarını ise görmezden gelin ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder