Korku,
kendi benliğimize karşı tehdit edici bir uyarana verdiğimiz tepkidir. Korku,
beynin limbik sisteminin içerisinde yer alan amigdala bölgesini uyarır ve beyne
‘kaç ya da savaş’ komutunu verir. Beyin hızla analiz yapar ve organizma
savaşacak durumda ise vücudumuza adrenalin ve depomin depolanır, kendimizi hiç
olmadığımız kadar güçlü hissederiz. Eğer benliğimizi tehdit edici uyaran, baş
edemeyeceğimiz güçte ya da boyutta ise beynimiz ‘kaç’ mesajını verir.
Okul
öncesi dönem korkuları arasında en sık rastlanan korkular; karanlık, yalnız kalmak, canavar-hayalet
korkuları, hırsız, gök gürültüsü olarak belirlenmiştir.
Okul
öncesi dönem çocuğunun korkularının nedenleri çok çeşitlilik gösterebilir;
beklenmedik korkutucu bir uyaran ile karşılaşmak, klasik şartlanma, kitaplar,
çizgi filmler gibi uyarıcılar çocukta mantıksız irrasyonel korkuların
oluşmasını sağlayabilir.
Örneğin;
asansörde kalan bir çocuk, kendisini hem korkmuş
hem de kaygılı hissetmektedir. Asansörün
karanlık oluşu farkında olmadan çocuğun zihnine yerleşir. Her karanlık
olduğunda çocuk kendisini kaygılı ve korkulu hissederek kendi yatağında yatmak
istememesi klasik koşullanma yolu ile öğrenilmiş bir karanlık korkusudur.
Her
ailenin dikkat etmesi gereken en hassas husus; KORKUYLA
ALAY ETMEMEK olmalıdır. Korku, bir disiplin aracı olarak kullanılmaktan kaçınılmalı ve
korkunun yaşanması engellenmemelidir. Çocuğunuzun korkuları varsa,
korkuları üzerine paylaşımcı bir yaklaşım
sorununuzun üstesinden gelmenize daha kısa sürede yardımcı olacaktır.
Örneğin ; gece korkuları olan ve
kendi yatağında uyumayan bir çocuğu düşünelim.
1.
Adım:
‘uyku vakti ritüelleri’
Her çocuğun bir uyku rutini
yapılandırılmalıdır, herkesin ki, farklı olabilir. Örneğin; ılık bir
banyo-dişlerini fırçalama-pijamalarını giyme- yatağa oturma-kısa bir hikaye ya
da masal-iyi geceler öpücüğü- ebeveynlerine sarılmak-ışığı kapatmak (gece lambası
açık kalabilir)-uyku.
2.
Adım:
‘aşamalı geri çekilme’ --- eğer çocuğunuz sizin ile uyumak için direnç gösteriyorsa’ !
Çocuğunuza iyi geceler diledikten
sonra odasında bulunan bir koltuğa ya da mindere oturun (yatağına en yakın mesafede yer alın). Odada
bulunduğunuz süre içersinde kesinlikle çocuğunuz ile sözlü/
sözsüz ilişki kurmayın. Odada bulunmanızın tek
sebebi çocuğunuzu rahatlatmak ve çocuğunuzun kendisini güvende hissetmesini
sağlamak. Çocuğunuz sizden bir
şey talep ederse ona; ‘ burada olmamın
sebebi senin rahatça uyuyabilmen, tatlım konuşmak istediklerini yarın sabah
konuşacağız, şimdi sessiz olmanı istiyorum’ şeklinde cevap verin. İlerleyen sonraki günlerde çocuğunuzun yatağından giderek
daha uzak bir yere oturun ve oda içerisinde kaldığınız süreyi her gün 2 dak. kısaltın ve sonunda odadan çıkın.
3.
Adım:
‘korku ile baş etme’
– eğer çocuğunuz odasının içerisinde bulunan hayali bir
varlık ya da sesten dolayı sizin ile uyumak istiyorsa!
Okul öncesi çocuklarının hayal
dünyası çok zengindir. Genellikle üç yaşındaki çocuklar kendilerine hayal bir
arkadaş yaratma eğilimi gösterirler.
Hayali
bir canavar ya da hayalet ile baş edebilmenin ilk yolu, çocuğunuzun bu varlığı gördüğünü, hissettiğini kabul
etmenizdir. İkinci olarak
yapmanız gereken; bu
hayaleti, canavarı ya da çocuğunuzun gördüğünü ve hissettiğini anlattığı
yaratığı detaylı olarak tasvir etmesini isteyin hatta mümkünse çizim yolu ile
dışsallaştırmasını sağlayın. Üçüncü olarak, çizim bittikten
sonra çocuğunuz ile
birlikte sakin olan bir mekanda çocuğunuzun çizmiş olduğu ve onu korkutan
varlık üzerine sohbet edin; ‘sence nerede yaşıyor? Onun da ailesi var mıdır?,
En çok neler yapmaktan hoşlanır acaba? Böylece çocuğunuza hayal etmiş ve
onu korkutan varlığın aslında iyi yönleri olabileceğini göstererek çocuğunuzun
durumu özümseyerek kontrol altında tutmasına yardımcı olabilirsiniz.
4.
Adım:
‘ödüllendirme’
Çocuğunuz ile birlikte bir hedef
belirleyin. Örneğin; beş gece tek başına rahat ve huzurlu
bir şekilde uyumayı başardığın takdirde birlikte ne yapmak istersin?
Sorusunu önce çocuğunuza yöneltin sonra da çocuğunuzun aynı soruyu size
yöneltmesini isteyin. ‘beş gece tek başıma rahat ve
huzurlu bir şekilde uyumayı başardığım takdirde birlikte ne yapmak istersin?’
Birkaç tane ödül belirledikten sonra kendi aranızda ilk haftanın ödülünü
belirleyin. Ödüllendirme için ‘yıldız tablosu’ da
kullanabilirsiniz böylece çocuğunuz başarılarını ve başarısızlıklarını somut
bir şekilde gözlemleyebilir. Ve yaratıcılığını kullanması için güzel bir yöntem
oluşturabilirsiniz. Haftanın günlerine isim vermektense, her bir gün için bir
sembol çizmesini isteyebilirsiniz. Kendi başına
uyumayı başardığı günün altına kendi istediği onun için ‘başarı’ yı ifade eden bir
resim çizebilir ya da bir sticker yapıştırabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder