11 Aralık 2012 Salı

Anne Baba Sizinle Birlikte Uyuyabilir Miyim?


     Korku, kendi benliğimize karşı tehdit edici bir uyarana verdiğimiz tepkidir. Korku, beynin limbik sisteminin içerisinde yer alan amigdala bölgesini uyarır ve beyne ‘kaç ya da savaş’ komutunu verir. Beyin hızla analiz yapar ve organizma savaşacak durumda ise vücudumuza adrenalin ve depomin depolanır, kendimizi hiç olmadığımız kadar güçlü hissederiz. Eğer benliğimizi tehdit edici uyaran, baş edemeyeceğimiz güçte ya da boyutta ise beynimiz ‘kaç’ mesajını verir.   


     Okul öncesi dönem korkuları arasında en sık rastlanan korkular;  karanlık, yalnız kalmak, canavar-hayalet korkuları, hırsız, gök gürültüsü olarak belirlenmiştir.

      Okul öncesi dönem çocuğunun korkularının nedenleri çok çeşitlilik gösterebilir; beklenmedik korkutucu bir uyaran ile karşılaşmak, klasik şartlanma, kitaplar, çizgi filmler gibi uyarıcılar çocukta mantıksız irrasyonel korkuların oluşmasını sağlayabilir.

      Örneğin; asansörde kalan bir çocuk, kendisini hem korkmuş hem de kaygılı hissetmektedir. Asansörün karanlık oluşu farkında olmadan çocuğun zihnine yerleşir. Her karanlık olduğunda çocuk kendisini kaygılı ve korkulu hissederek kendi yatağında yatmak istememesi klasik koşullanma yolu ile öğrenilmiş bir karanlık korkusudur.

      Her ailenin dikkat etmesi gereken en hassas husus; KORKUYLA ALAY ETMEMEK olmalıdır. Korku, bir disiplin aracı olarak kullanılmaktan kaçınılmalı ve korkunun yaşanması engellenmemelidir. Çocuğunuzun korkuları varsa, korkuları üzerine paylaşımcı bir yaklaşım sorununuzun üstesinden gelmenize daha kısa sürede yardımcı olacaktır.

 


Örneğin ; gece korkuları olan ve kendi yatağında uyumayan bir çocuğu düşünelim.
 Bir ek not olarak belirtmeliyim ki; ‘her çocuk dünyaya geldiği andan itibaren ayrı bir yatakta ve ayrı bir odada uyumalıdır.
       Uyku davranışını değiştirmek ya da yeniden yapılandırmak kolay bir iş değildir, belki de işler şimdikinden daha olumsuz/ kötü bir hale dönüşebilir bu durumda sakın endişelenmeyin demek ki doğru yoldasınız gereken sadece biraz sabırlı ve tutarlı davranmak.
 
1.     Adım: ‘uyku vakti ritüelleri’
 
Her çocuğun bir uyku rutini yapılandırılmalıdır, herkesin ki, farklı olabilir. Örneğin; ılık bir banyo-dişlerini fırçalama-pijamalarını giyme- yatağa oturma-kısa bir hikaye ya da masal-iyi geceler öpücüğü- ebeveynlerine sarılmak-ışığı kapatmak (gece lambası açık kalabilir)-uyku.
 
2.     Adım: ‘aşamalı geri çekilme’ --- eğer çocuğunuz sizin ile uyumak için direnç gösteriyorsa’ !
 
Çocuğunuza iyi geceler diledikten sonra odasında bulunan bir koltuğa ya da mindere oturun (yatağına en yakın mesafede yer alın). Odada bulunduğunuz süre içersinde kesinlikle çocuğunuz ile sözlü/ sözsüz ilişki kurmayın. Odada bulunmanızın tek sebebi çocuğunuzu rahatlatmak ve çocuğunuzun kendisini güvende hissetmesini sağlamak. Çocuğunuz sizden bir şey talep ederse ona;  ‘ burada olmamın sebebi senin rahatça uyuyabilmen, tatlım konuşmak istediklerini yarın sabah konuşacağız, şimdi sessiz olmanı istiyorum’ şeklinde cevap verin. İlerleyen sonraki günlerde çocuğunuzun yatağından giderek daha uzak bir yere oturun ve oda içerisinde kaldığınız süreyi her gün 2 dak. kısaltın ve sonunda odadan çıkın.
 
3.     Adım: ‘korku ile baş etme’eğer çocuğunuz odasının içerisinde bulunan hayali bir varlık ya da sesten dolayı sizin ile uyumak istiyorsa!
 
Okul öncesi çocuklarının hayal dünyası çok zengindir. Genellikle üç yaşındaki çocuklar kendilerine hayal bir arkadaş yaratma eğilimi gösterirler.
 
Hayali bir canavar ya da hayalet ile baş edebilmenin ilk yolu, çocuğunuzun bu varlığı gördüğünü, hissettiğini kabul etmenizdir. İkinci olarak yapmanız gereken; bu hayaleti, canavarı ya da çocuğunuzun gördüğünü ve hissettiğini anlattığı yaratığı detaylı olarak tasvir etmesini isteyin hatta mümkünse çizim yolu ile dışsallaştırmasını sağlayın. Üçüncü olarak, çizim bittikten sonra çocuğunuz ile birlikte sakin olan bir mekanda çocuğunuzun çizmiş olduğu ve onu korkutan varlık üzerine sohbet edin; ‘sence nerede yaşıyor? Onun da ailesi var mıdır?, En çok neler yapmaktan hoşlanır acaba? Böylece çocuğunuza hayal etmiş ve onu korkutan varlığın aslında iyi yönleri olabileceğini göstererek çocuğunuzun durumu özümseyerek kontrol altında tutmasına yardımcı olabilirsiniz.
 
4.     Adım: ‘ödüllendirme’
 
Çocuğunuz ile birlikte bir hedef belirleyin. Örneğin; beş gece tek başına rahat ve huzurlu bir şekilde uyumayı başardığın takdirde birlikte ne yapmak istersin? Sorusunu önce çocuğunuza yöneltin sonra da çocuğunuzun aynı soruyu size yöneltmesini isteyin. ‘beş gece tek başıma rahat ve huzurlu bir şekilde uyumayı başardığım takdirde birlikte ne yapmak istersin?’ Birkaç tane ödül belirledikten sonra kendi aranızda ilk haftanın ödülünü belirleyin. Ödüllendirme için yıldız tablosu’ da kullanabilirsiniz böylece çocuğunuz başarılarını ve başarısızlıklarını somut bir şekilde gözlemleyebilir. Ve yaratıcılığını kullanması için güzel bir yöntem oluşturabilirsiniz. Haftanın günlerine isim vermektense, her bir gün için bir sembol çizmesini isteyebilirsiniz. Kendi başına uyumayı başardığı günün altına kendi istediği onun için ‘başarı’ yı ifade eden bir resim çizebilir ya da bir sticker yapıştırabilir.
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder